11.01
Sessizlikten gel; konuşmamızın anlamı olsun.
14.01
“Onlar”ın (das man) alanında kuşatılmış olan ana
karakter kadının bunalımlarla örülü
temsilini izlerken , kendi varoluşunu görmeyerek sadece kadına üzülmek, “onlar” ın bir başka başarısıdır aynı zamanda. (Hayallerin peşinde.Yönetmen Sam Mendes.)
15.01
Söyleyeceği her sözü,
yapacağı her hareketi tahmin ettiğimiz
arkadaşlarla randevulaşmak mı eksilen yaşantılarımızda? Gitgide artan
yalnızlığımız bundan mı acaba? Yoksa
artık bir muamma değil miyiz? Ne
felaket!
Her şey mümkün! Eh bu da az şey değil, yarınları yaşama
sebebi olarak.
18.01
Bir mekanın içine girdiğinde ilk duyduğun şey sessizlik
ise, o mekan ve içinde yaşayanlar sende saygı uyandırır.
Manayı sessizlikte yakalarız.
Senden geriye seni
düşündüklerinde sessizliğin kalsın; ki en büyük eserin bu olacaktır.
19.01.
Yaşam “sisyphos”… Evet; ama ne çare!
Mısır, cips, kola
sesleri, ağız şapırtıları ve o ortama yakışır filmler; ah “büyük sessizlik” sinema, ırzına geçilmeyen kaç salonun kaldı.
26.01.
Dışarı çıkmalıyım! Nereye?
30.01.
Gözün fethi, düşüncelerden önce ya da aynı anda gerçekleşmeli,
ki
karşındaki özün anlamı yarınlara
kalsın!
31.01.
Mantık evlilikleri ruhsuz bir toplumsal uzlaşma oyunudur; aksi sıkça söylenip, yaşanan bir çok
duygusal olayla örneklendirilse bile.
Aşksız hayatların bayatlığı..
Aşksız hayatların bayatlığı..
2.02
Sinemadan anlamayan kimse yoktur; çünkü böyle bir şeyin itirafı “hayattan anlamıyorum” demek
olacaktır ki bunu kimse kabullenemez. Sorun belki de hayatı çok anladığını
sananlarda.
10.02
Mezarlık ziyaretini sevmediğini , kaybettiklerinin zaten
orada olmadığını söylüyor.Bir an mezar başında durup da boşluğu hissetmek; İstemediği
şey aslında bu!
Özümüzle karşılaşmak kalabalıklara karışmadan önce korkutucudur; ya bizim gibi başkaları da
onu görürse.