14 Şubat 2017

KARALAMALAR

11.01
Sessizlikten  gel;  konuşmamızın anlamı olsun.

14.01
“Onlar”ın (das man) alanında kuşatılmış olan   ana karakter kadının bunalımlarla örülü temsilini izlerken , kendi  varoluşunu  görmeyerek sadece kadına üzülmek, “onlar” ın  bir başka başarısıdır aynı zamanda.  (Hayallerin peşinde.Yönetmen Sam Mendes.)


15.01
Söyleyeceği  her sözü, yapacağı her hareketi  tahmin ettiğimiz arkadaşlarla  randevulaşmak mı  eksilen yaşantılarımızda? Gitgide artan yalnızlığımız bundan mı acaba? Yoksa  artık bir muamma değil miyiz? Ne  felaket!

Her şey mümkün! Eh bu da az şey değil, yarınları yaşama sebebi  olarak.



18.01
Bir mekanın içine girdiğinde ilk duyduğun şey sessizlik ise, o mekan ve içinde yaşayanlar sende saygı uyandırır.

Manayı sessizlikte yakalarız.

Senden  geriye seni düşündüklerinde sessizliğin kalsın; ki en büyük eserin bu olacaktır.



19.01.
Yaşam “sisyphos”… Evet; ama ne çare!

Mısır, cips, kola  sesleri, ağız şapırtıları ve o ortama yakışır filmler; ah  “büyük sessizlik” sinema,  ırzına geçilmeyen kaç salonun kaldı.



26.01.
Dışarı çıkmalıyım! Nereye?



30.01.
Gözün fethi, düşüncelerden önce ya da aynı anda gerçekleşmeli,  ki  karşındaki özün  anlamı yarınlara kalsın!



31.01.
Mantık evlilikleri  ruhsuz  bir toplumsal uzlaşma oyunudur;  aksi sıkça söylenip, yaşanan  bir çok  duygusal  olayla örneklendirilse  bile.

Aşksız hayatların bayatlığı..



2.02
Sinemadan anlamayan kimse yoktur; çünkü böyle bir şeyin  itirafı “hayattan anlamıyorum” demek olacaktır ki bunu kimse kabullenemez. Sorun belki de hayatı çok anladığını sananlarda.



10.02
Mezarlık ziyaretini sevmediğini , kaybettiklerinin zaten orada olmadığını söylüyor.Bir an mezar başında durup da boşluğu hissetmek; İstemediği şey aslında bu!

Özümüzle karşılaşmak kalabalıklara karışmadan  önce korkutucudur; ya bizim gibi başkaları da onu görürse.